Sevme Sanatı - Erich Fromm Okuyucu Yorumu

by - Aralık 07, 2016


Kitap Özeti

Sevmek bir sanat mıdır? Öyleyse eğer, bilgi ve çabaya gereksinimi vardır. Yoksa sevgi, kaderin bir lütfuyla şanslı olanlarımızın "kapılmadığı" tatlı bir duygu mudur? Şüphesiz büyük çoğunluk ikinci önermeye inanmaktadır. Oysa bu kitap, birinci önerme temeline oturtulmuştur.

Hiç kimse sevginin önemsizliğine ilişkin bir düşünce taşımaz. Birçok kişi onun açlığını çeker, mutlu ve mutsuz aşk öyküleri anlatan bir dolu filmi izler, yüzlerce ucuz aşk öyküleri anlatan bir dolu film izler, yüzlerce ucuz aşk şarkıları dinler. Buna karşın, pek azı sevgiye ilişkin bir şeyler öğrenmenin gerekli olduğunu düşünür.

Bu özel tutum, kişiyi ya tek başına ya da toplu olarak, böyle düşünmeye yöneten birçok önyargıya dayanır. Bir çok kişi, sevgi sorununu ilkel bir biçimde ele almakta, kendi sevebilme gücünden, sevme ediniminden çok sevilme olarak görmektedir.
(Arka Kapak)

Alıntılar 

"Bize çiçekleri sevdiğini söyleyen bir kadının, çiçekleri sulamayı unuttuğunu görürsek, onun çiçek 'sevgisi'ne inanmayız. Sevgi, sevdiğimiz şeyin büyümesi ve yaşaması için gösterdiğimiz 'etken ilgi'dir."
"Bir insan başka birine ne verir?
Kendisinden verir; sahip olduğu en değerli şeyden, “yaşamından” verir. 
Bu, o kişinin yaşamını diğer insan için feda ettiği anlamına gelmez aksine kendi içinde yaşattıklarından veriyordur;
Sevinçlerinden, ilgi duyduğu şeylerden, anlayışından, bilgisinden, mizahından, üzüntüsünden- içinde canlı olan her şeyden.
Ve bazen bir şeyler vermek için bir bakış bile yetebilir. "

"Bugün birçok durumda sorumluluk, kişiye dışarıdan yüklenmiş olan bir görev olarak anlaşılmaktadır. Fakat gerçek anlamıyla sorumluluk, tamamıyla iradi bir edimdir. Benim başka insanların, ister belirgin ister gizli olsun gereksinimlerine verdiğim yanıttır. 'Sorumlu' olmak demek 'yanıt' vermeye hazır olmak demektir."

"Hiçbir şey bilmeyen hiçbir şeyi sevmez.
Hiçbir şey yapmayan hiçbir şeyden anlamaz.
Hiçbir şeyden anlamayan kişi değersizdir.
Ama anlayan kişi hem sever, fark eder, hem de görür...
Bir şeyin yapısında ne kadar bilgi varsa, o kadar sevgi vardır....
Bütün meyvelerin çilekle aynı zamanda olgunlaştığını hayal eden kişi
Üzümler konusunda hiçbir şey bilmiyor demektir..."
"Çocuk sevgisi şu yoldan gider: "Sevildiğim için seviyorum!" Büyüklerin sevgisi şu yoldan gider: "Sevdiğim için seviliyorum." Olgunlaşmamiş sevgi, "Seni sana gereksinmem olduğu için seviyorum" der. Olgun sevgi, "Seni sevdiğim için sana gereksinmem var" der."

Kitap Yorumu

Coelho'nun bilgelik arayışını anlatan kitaplarına bayıldığımı bilen bilir, Fromm'un da  benim gibi bu tarz kitapları sevenler için oldukça tatmin edici ve harika kitapları var. Biri de bu kitap.
Bu kitabı okuyalı aslında çook uzun zaman oldu. Hatta ben bu kitabı defalarca okudum, defalarca da okurum. En sevdiğim kitaplardan biri oldu kendileri. 
Yine bir sonbahar günü kütüphanede sarı yapraklar arasında kitabımı okuyordum. Daha sonra masada  eski basım, yıpranmış kitap dikkatimi çekti, Bu, birçok arkadaşımdan duyduğum Sevme Sanatı kitabından başkası değildi. Tabii eski basım olması ve yıpranmışlığı dikkatimi çekince, elimdeki kitabı bırakıp bu kitaba bir göz atmak istedim ve son otobüs saatine kadar da zamanın nasıl geçtiğini anlamayarak okudum, ardından tabii ki yurtta sabaha kadar soluksuz okumuş ve gün ışıkları ile bitirmiştim. 
Hiç abartmadan bu kitap hakkında şunu söyleyebilirim, bu kitap hayatımı değiştirdi!
Evet hayatımı, düşünce yapımı, bakış açımı her şeyi değiştirdi. Daha önceleri sevmeyi bir sanat olarak görmeyi dahi düşünmezken bu kitap sonrasında gerçekten sevmekten ve sevilmekten çok şey bekleyip aslında sevmenin kendisini sevmediğimizi fark ettim. 
Sevmek üzerine birçok kitap yazılmıştır eminim, Ama hiçbiri sevmenin kendisine dair yazılmamıştır. Burda bahsedilen sevgi herhangi bir kişiye veya nesneye ya da bir olguya duyulan sevgi değil, salt sevgi.
Sevmenin aslında icra etmesi oldukça güç bir sanat olduğunu, kişinin sevdiklerinden beklemeden onlara vermesi gerektiğini savunuyor yazar kitapta. 
Kitabın dili, akıcılığı o kadar güzel ki nasıl bitti anlayamıyorsunuz zaten.
Bu kitap üzerine çok konuşmak istemiyorum, herkesin okuyabileceğini, anlayabileceğini düşünsem de, birçok insan için okuduktan sonra asla eyleme dökülmeyecek satırlar olduğunu biliyorum. 
Size tek söyleyebileceğim şey bu kitabı mutlaka okumanız gerektiği. Yazarın diğer kitapları da birbirinden güzel fakat en azından bu kitabı mutlaka edinin.

Beğenebileceğiniz diğer yazılar

0 yorum

Yorumlarınız benim için çok değerli, şimdiden teşekkürler!